Hikmet Karaman yönetimindeki Adana Demirspor’un yıldızı Yusuf Sarı suskunluğunu bozdu. Tecrübeli futbolcu; Marsilya’dan, Trabzonspor ve Çaykur Rizespor’daki günlerine kadar olan kariyerindeki önemli dönemeçleri ve yaşadığı zorlukları paylaştı.
Yusuf Sarı, Beşiktaş Futbol Takımları Genel Koordinatörü Samet Aybaba’nın kendisine dair yaptığı açıklamaları yanıtladı. Transfermark’ta konuşan Yusuf Sarı’nın açıklamaları dikkat çekti.
– Futbol kariyerinize nasıl başlangıç yaptınız?
“Futbola olan ilgim, çocukken ailemin, özellikle de babam ve abimin etkisiyle başladı. Abim futbolda oldukça yetenekliydi, fakat istediği başarıları elde edemedi. Babam ise her zaman bana destek oldu ve yanımda yer aldı. Ben de küçük yaşımdan itibaren futbolcu olmayı hayal ettim ve abimin başaramadıklarını başarmak istedim. Kariyerime Marignane’de, yerel bir takımda başladım. Hızlı ve yetenekli bir oyuncu olarak dikkat çekmeye başladım ve bu sayede birçok takımın ilgisini çektim. Daha sonra Marsilya’nın altyapısına geçiş yaptım.”
– Marsilya altyapısına nasıl geçiş yaptınız?
“Ben Marignane’de yaşıyordum ve Marsilya oradan yaklaşık 20 dakika uzaklıkta bulunuyor. O dönemde Marsilya’nın benimle ilgilendiğini öğrendik. Başta oraya gitmeyi düşünmemiştik. Babam, “Eğer Marsilya’ya gideceksek, oğlumu sizin almanız gerekiyor, çünkü ben çalışıyorum ve onu oraya götüremem,” dedi. Marsilya bu şartı kabul etti ve ben orada sözleşme imzaladım. İlk birkaç ay sonra beni almaya gelmeye başladılar, ancak zamanla bu durum değişti ve düzenli olarak gelmemeye başladılar. Ben de henüz altyapıya tam olarak girememiştim, çünkü sanırım belli bir yaşta olmak gerekiyordu. Daha sonra Marsilya beni almaya gelmedi ve ben babamla birlikte başka yerlere, evime yakın küçük kulüplere gitmeye başladım. Orada futbol oynamaya devam ettim. Sonrasında FC Istres’e geçiş yaptım, onlar o zaman 2. Lig’deydi ve orada başarılı oldum. İlerleyen zamanlarda Marsilya beni tekrar istedi ve bu sefer tesiste kalabileceğim bir düzende geri döndüm. Böylece Marsilya’ya geri dönüp oynamaya devam ettim.”
– Marsilya’nın hangi takımında başladınız?
“Marsilya’nın U16 takımında başladım. Oradan B takımına geçiş yaptım ve sonrasında A takıma yükseldim.”
– Marsilya B takımında 31 maçta, A takımda ise 4 maçta forma giydiniz. A takımda daha fazla süre alabilecek miydiniz?
“Evet, A takımda daha fazla süre alabileceğimi düşünüyordum. Fakat o dönemde takım gerçekten iyi bir performans sergiliyordu. Marsilya, o sezon Avrupa Ligi’nde finale kadar ilerledi ve takım olarak çok iyi bir ivme yakalamıştık. Ancak ben biraz sabırsız davrandım ve takımdan ayrılmak istedim. Bunun üzerine Clermont Foot’a transfer oldum. Orada ise durumlar pek istediğim gibi gelişmedi. Marsilya A takımından 2. Lig’e geçiş yaptım ve ilk geldiğimde antrenör beni B takımında oynamam gerektiğini söyledi. B takımında üç gol attım ama genel olarak oradaki süreç benim için iyi geçmedi. Altı ay sonra Marsilya’ya geri dönmek istedim ve döndüm. Ancak Marsilya’ya döndüğümde A takıma yeniden girmekte zorlandım. Fransa’da, kiralık olarak gittiğiniz bir takımda istenen performansı gösteremezseniz, büyük bir kulübün A takımına geri dönmek oldukça zor olabiliyor.”
– 2019 yılında Trabzonspor’a transfer oluşunuz nasıl gerçekleşti?
“O dönemde Marsilya’nın A takımında yer almıyordum ve bu durumu ailemle değerlendirdik. Aynı zamanda ümit milli takıma da çağrılmıştım. İşte bu süreçte Trabzonspor’dan bir teklif aldım. Marsilya’da A takıma yükselme şansımın olmadığını düşünerek, Trabzonspor’un benim için büyük bir fırsat olabileceğini değerlendirdik ve teklifi kabul ettik.”
– Trabzonspor’daki kariyeriniz nasıl başladı ve nasıl sona erdi? Trabzonspor’da elde ettiğiniz üç kupa hakkında neler söylemek istersiniz?
“Trabzonspor’da üç kupa kazanmak benim için çok büyük bir gururdu. İlk sezon harika geçti; oynadım, goller attım ve takıma katkıda bulundum. Ancak zamanla sakatlıklar ve teknik direktör değişiklikleri gibi zorluklarla karşılaştım. Bu zorluklara rağmen Trabzonspor’dan iyi bir şekilde ayrıldım. Orada oynamak ve katkı sağlamak benim için çok değerliydi.”
– Çaykur Rizespor’da oynamaya nasıl başladınız? Bu transfer süreci nasıl gerçekleşti?
“Trabzonspor’daki sözleşmem sona ermek üzereydi ve sözleşmeyi yenilemek istemiyordum, çünkü takımda daha fazla süre alabileceğimi düşünüyordum ancak bu süreyi yeterince alamıyordum. Aslında Çaykur Rizespor’a gitme planım yoktu; başka kulüpler de ilgi gösteriyordu.”
– Bu kulüpler hangileriydi?
“Trabzonspor’da oynarken, Süper Lig’in diğer büyük takımları da benimle ilgileniyordu. Ancak Trabzonspor, beni bırakmak istemiyordu. Oyun süresi alabileceğim bir takıma gitmek istiyordum ve bu nedenle Rizespor’a transfer olmaya karar verdim. Finansal konuları bir kenara bırakarak, oynamak ve kendimi geliştirmek adına Rize’ye gitmeyi tercih ettim. Rizespor’da geçirdiğim üç-dört aylık süreçte kendimi buldum ve bu deneyim sonrasında Adana Demirspor’a transfer oldum.”
– Adana Demirspor’daki kariyerinize nasıl başladınız?
“Trabzonspor’da oynarken Sayın Murat Sancak’ın beni transfer etmek istediğini öğrendim, ancak o dönemde kulüp başkanımız buna izin vermedi. Daha sonra Adana Demirspor’a transfer olduğumda gerçekten mutlu oldum. Burada bana gösterilen saygı ve değer çok önemliydi. Sahada bu saygının karşılığını vermek istedim. Adana Demirspor’a ilk geldiğimde, teknik direktör Vincenzo Montella ile bazı zorluklar yaşadım.”
– Bu zorluklar nelerdi?
“İlk zamanlarda ilk 11’de düzenli olarak yer bulamadım, bu yüzden maç ritmini yakalamakta zorlandım. Antrenman yapmakla maçta oynamak arasında büyük bir fark var. Ancak Montella harika bir hoca. O, beni birçok konuda geliştirdi ve kendimi sahada bulmamı sağladı.”
– Adana Demirspor’daki bu başarılı dönemi nasıl yakaladınız?
“Bu başarıda Montella’nın büyük bir payı var. Ben hızlı bir oyuncuyum ve şut yeteneğim iyi, ancak bu yetenekleri sahada nasıl etkili bir şekilde kullanacağım konusunda bazı eksikliklerim vardı. Montella bu konuda bana çok yardımcı oldu. Sağ kanatta oynamaya başladığımda kendimi daha iyi hissettim ve performansım arttı. Çok çalıştım, özel antrenörle çalıştım, iyi beslendim ve erken yattım. Kendi potansiyelimi keşfettikten sonra kariyerimde hep ileriye doğru adımlar atmaya odaklandım.”
– Bu sezon Adana Demirspor’da birçok oyuncu ayrıldı. Takım bu durumdan nasıl etkilendi?
“Takımdan önemli oyuncular ayrıldı ve yeni oyuncular katıldı. Birbirimizi tam anlamıyla tanımamız için zamana ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Takım ortamımız şu anda iyi; herkes birbirini anlamaya ve uyum sağlamaya çalışıyor. Ancak en önemli olan, saha içindeki performansımız. Şu an bazı zorluklar yaşıyor olsak da, toparlanacağımıza inanıyorum çünkü takıma katılan oyuncuların kalitesi yüksek.”
– Teknik direktör Hikmet Karaman da takımın başına yeni geçti.
“Hocamız Hikmet Karaman takımın başına geldiğinde, yoğun maç takvimi nedeniyle tam anlamıyla çalışma fırsatımız olmadı. Sürekli maçlar oynadığımız için düzenli antrenman yapma şansımız kısıtlıydı. Ancak şimdi takvim biraz daha rahatladı ve daha verimli antrenmanlar yapabiliyoruz. Hocamızın sistemine ve çalışma tarzına daha iyi adapte olmaya başlıyoruz.”
– Eylül 2023’te ilk kez Türkiye Milli Takımı formasını giydiniz. Bu deneyim hakkında neler söylemek istersiniz?
“Bu deneyim benim için inanılmaz derecede mutluluk vericiydi. Milli takımda Türkiye formasını giymek, her futbolcunun isteyeceği bir başarı ve benim için de büyük bir onur. Trabzonspor’da oynarken de milli takıma çağrılmıştım, ancak o zamanlar şimdiki kadar güçlü değildim. Şu anda kendimi daha güçlü, daha iyi hissediyorum; sahada sürekli olarak oynuyor, goller atıyor ve asistler yapıyorum. Oyunuma olan güvenim arttı ve bu, sahadaki performansıma da yansıyor. Milli takımda bu formayı giymeye devam etmek için elimden gelenin en iyisini yapacağım.”
– EURO 2024 için hedefleriniz var mı?
“Evet, ilk hedefim turnuvaya katılmak. Türk Milli Takımı olarak genç ve dinamik bir kadroya sahibiz. Elbette hedefimiz kazanmak; umarım bunu başarabiliriz. Ancak en önemlisi, sahada elimizden gelenin en iyisini yapacağımıza inanıyorum. EURO’ya katılmak kolay bir süreç değildi, ancak biz bu zorluğun üstesinden gelmeye hazırız.”
– 2024 kış transfer döneminde adınız sürekli transfer piyasasında geçti. Bu süreçte nasıl teklifler aldınız?
“Devre arasında yurt dışından birçok teklif aldık. Süper Lig’den de teklifler olabilir, ancak bu konuda daha fazla bilgiye kulüp yöneticileri sahip. Kulübe gelen teklifler hakkında benim detaylı bir bilgim yok.”
– Gelecekte hangi ligde oynamak istiyorsunuz?
“İspanya’da oynamak çok hoşuma gider. Avrupa liglerinden birinden teklif gelirse tabii ki bu harika olur. Ancak Türkiye’de büyük bir kulüpte oynamak da beni mutlu eder. Benim için önemli olan, mutlu olacağım ve değer göreceğim bir yerde oynamak.”
– Gelecek yaz takımdan ayrılma ihtimaliniz var mı?
“Evet, olabilir. Kulübe iyi bir teklif gelirse neden gitmeyeyim? Şu an burada mutluyum ama eğer başkan satmak isterse, benim için bir sorun yok. Mutlaka gitmek gibi bir düşüncem yok, burada oynamaktan mutluyum. Ancak oynamak, para kazanmaktan daha önemli benim için.”
– Bu sezon çok iyi bir performans sergiliyorsunuz. 24 maçta 13 skor katkısı ürettiniz. Bunu nasıl başardınız?
“Çalışarak ve maç analizleri yaparak başardım. Artık kendimi daha iyi tanıyorum.”
– Örnek aldığınız bir futbolcu var mı?
“Örnek aldığım oyuncu Messi. Sol ayaklı oluşu, hızı ve tekniğini çok beğeniyorum. Ayrıca Xherdan Shaqiri’yi de yakından takip ediyorum.”
– Geçen aylarda Beşiktaş Futbol Şube Sorumlusu Samet Aybaba, sizin hakkınızda “Biz kontra atak oynamayız” demişti. Bu konuda ne söylemek istersiniz?
“Bu konuda herhangi bir cevap vermeye gerek yok. Geçen sezon ve bu sezon boyunca attığım gollerin büyük bir kısmı kontratak sonucu değil. Hem kontratakta hem de normal oyun akışı içerisinde oldukça etkili bir oyuncuyum. Sahada attığım gollerin çoğu, takımımın oyun yapısının bir parçası olarak ortaya çıkıyor. Takım oyununa katkıda bulunmak ve beraber hareket etmek benim için önemli. Sahada her zaman elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum ve görevimi en iyi şekilde yerine getirmeye özen gösteriyorum.”