“`html
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin il başkanlarıyla gerçekleştirilen genişletilmiş toplantıda Suriye’deki güncel durumu ve AK Parti’nin kongre süreçlerine dair görüşlerini paylaştı. Erdoğan, bu toplantıda özetle şunları dile getirdi:
DEAŞ VE PKK/PYD’NİN ETKİSİ KALMAYACAK: Suriye halkı, uzun süredir yaşadığı baskı rejimini yıkarak büyük bir direnişle yeni bir döneme girmiştir. İnancımız ve umudumuz odur ki; son 13 yıl boyunca zifirî karanlıkla yönetilen 61 yıllık Baas yönetimi sona erecek ve Suriye, aydınlık günlere yol alacaktır. Zalim Esed’in, baskı, zulüm ve kanla sürdürmeye çalıştığı azınlık rejimi artık çökmeye yüz tutmuştur. Suriye’nin ve halkının önünde huzurlu bir geleceği inşa etme fırsatı doğmuştur. İnşallah, ülkenin farklı bölgelerinde var olan DEAŞ ve PKK/PYD gibi terör örgütlerinin etkisi de en kısa sürede ortadan kaldırılacaktır. Böylelikle Suriye’nin toprak bütünlüğü ve egemenliği sağlam temellere oturacaktır.
TERÖR ÖRGÜTLERİYLE HERHANGİ BİR İŞ BİRLİĞİ KABUL EDİLEMEZ: Suriye halkının kardeşlik ve birlikteliğini sağlama hususunda bu kadar ilerleme kaydedilmişken, akılcı ve vicdan sahibi hiçbir gücün terör örgütleriyle işbirliği yapmayı sürdüreceğini düşünmüyoruz. Türkiye, tarihi misyonunu yerine getirirken her yönüyle Suriye halkının yanında yer alacaktır. Hatırlatmak isterim ki; Suriye, tüm etnik ve inanç gruplarıyla Suriyelilerin bir parçasıdır ve onlara aittir.
SURİYE’NİN BÖLÜNMESİNE ASLA İZİN VEREMEYİZ: Türkiye olarak, Suriye’nin mevcut durumuna ulaşması için büyük fedakârlıklar yaptık. Yıllardır Suriye halkının yanında durarak, onlara destek verdik. Rabbinin bizlere bu zor zamanlarda kardeşlik ve insanlık sınavını başarıyla geçirmeyi bahşedeceğine inanıyoruz. Nefret dolu söylemlerle, süreçleri zehirlemeye ve Türkiye’nin misafirperverliğine zarar vermeye çalışanlara karşı milletimiz, sağduyu ve ferasetle hareket ederek bu sorumsuzlukların üstesinden gelmiştir. Artık Suriye’nin bir kez daha bölünmesine müsaade edemeyiz; çatışma ortamlarının yeniden doğmasına kesinlikle razı olamayız. Kardeş Suriye halkının evlerine güvenle dönebilmesi için engel olan adımlara asla izin vermeyeceğiz.
SEYİRCİ KALMAYACAĞIZ: Suriye halkının iyiliği için yapılan her saldırı, bizim de karşıt duruş sergilememizi gerektirir. Bazı güçlerin, kendi çıkarları doğrultusunda bölgeyi kaosa sürüklemesine seyirci kalmayacağız. Suriye’deki gelişmelerin yanı sıra, Filistin’deki trajedi ve kuzeyde devam eden çatışmalar bizlere belirli dersler vermektedir. Güvenlik, barış ve refah talep ediyoruz. Suriye halkını gerçekleştirdiği bu muazzam devrim için yürekten tebrik ediyorum.
DESTEKLERİMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ: Türkiye’deki Suriyeli mültecilere, evlerine dönecekleri vakit her türlü desteği sağlayacağız. Güvenli, onurlu ve gönüllü geri dönüşleri teşvik ederken, bazı grupların kışkırtmalarına teslim olmayacağız. Suriye’nin kalkınma sürecine her türlü katkıyı vermeye devam edeceğiz.
‘BÜTÜN DİKKATİMİZ EKONOMİDE: Milletimizin önceliği ekonomik meselelerdir. Asgari ücret, memur ve emekli maaşları gibi konularda önemli kararları almayı hedefliyoruz. Ekonomik programlarımızdan elde ettiğimiz sonuçların sürdürülebilir olmasını sağlarken, sabit gelirlilerin yaşam standartlarını da olabildiğince yükseltmeyi amaçlıyoruz. Nüfusun büyük bir kısmını oluşturan bu grubun sorunlarına kayıtsız kalmayacağız. Yaşanan refah kaybını durdurmak ve telafi etmek için gerekli adımları atmak zorundayız. Önümüzdeki yıl itibarıyla hayata geçirilecek politikalarla hayat pahalılığına karşı etkili çözümler sunma hedefindeyiz.
‘Suriye halkı kendi kaderini belirlemeli’: Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde, Suriye iç savaşının başladığı günden bu yana, bu ülkenin toprak bütünlüğünün korunması konusundaki prinsiplerini yineledi. Suriye’nin, sadece Suriye halkı tarafından yönetilmesi gerektiğine vurgu yaparak, terörden arındırılmış, birleşik bir Suriye için Türkiye’nin elinden geleni yapmayı sürdüreceğini ifade etti. Ayrıca Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile de telefon görüşmeleri gerçekleştirdi.
‘İNSAN HAKLARI İHLALLERİ UNUTULMAMALI’: 10 Aralık İnsan Hakları Günü dolayısıyla bir mesaj yayımlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin ağır şekilde ihlal edildiğine dikkat çekti. “İnsan hakları savunucusu olduklarını söyleyenlerin, Filistin’deki zulme kayıtsız kalmaları ya da destek vermeleri tarihe kara bir leke olarak geçecektir. Biz, devlet ve millet olarak, Filistin’de yaşanan insanlık suçlarına karşı sessiz kalmayı bir insanlık görevi olarak kabul ettik,” açıklamalarında bulundu.
‘Türkiye, bölgesel bir güçtür’: Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda düzenlenen 15. Büyükelçiler Konferansı’nda Türkiye’nin, oyun kurucu bir aktör olarak etkisini her geçen gün artırdığını ifade etti. İsrail’in Filistin’e yönelik eylemlerine dikkat çekerek, “İsrail yönetiminin ısrarla yürüttüğü bu politikalar yanlıştır. Türkiye olarak, 14 aydır kalıcı bir ateşkesin tesis edilmesi ve barışın sağlanması gerektiğini vurguluyoruz. Türkiye, Gazze’deki kan akışına son vermek adına üzerine düşeni yapmaya hazırdır. Bölgedeki küresel güçlerin de barış için inisiyatif alması önemlidir,” diye ekledi. Ayrıca, Suriye’deki yıllardır süren acıların sona ermesini dileyerek, yeni yönetimin Suriye halkının tüm kesimlerini kucaklayacak bir anlayışla yol alması temennisinde bulundu. – ASLIHAN ALTAY KARATAŞ
‘Anadoludakiler Projesi Sergisi’: Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan’ın destek verdiği ‘Anadoludakiler Projesi’ sergisini ziyaret etti. Emine Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Ülkemizin tarihini ve kültürünü dünyaya tanıtan büyükelçilerimizin, Anadolu’nun zengin mirasını diplomasi ile buluşturma çabalarını sürdüreceğine inanıyorum,” dedi.
“`